ULUSAL TEMBELLIGE KARSI ULUSAL DIRENC Türk Milleti olarak "tembellik" ve "ataleti" bilerek veya bilmeyerek sosyal hayatimizda yasatiyor ve ne kisisel olarak, ne aile olarak, ne milli egitim olarak, ne de ulusal olarak bir önlem de almiyoruz. Sohbetlerde, toplantilarda, hatta yasarken, her meslek grubunda "hareketlilik üreten inanc ve düsünceler" yerine "böyle gelmis böyle gider", "sen, ben kimiz ki yapsam ne olacak, ne degisecek?" gibi insanlarimizi tembellige tesvik eden ifadelere rastliyoruz. Böylece kararsiz, isteksiz, ilgisiz, bitmis, tükenmis, yilgin, alingan, kontrolsüz ve caresiz, özgüvenine saygisi kalmamis bir toplum, bir genclik karsimiza cikmaktadir. Adalet ölcülerinin, demokrasinin, insan haklarinin ve ilkelerin yara almasi, ülkemizde üzerine ölü topragi serpilmis cevher ve dinamiklerin sürekli mazeret üretmesine, ülke meselelerine umursamaz tavirlar sergilemesine, milli durusu heyecanla savunamamasina da sebep olmaktadir. Ulusal yapimizi arastiran Türk arastirmacilar da milli mizacimizi incelerken Türk toplumunun genellikle "bencil", "birbirine güvensiz", "ihmalci", "gururlu", "kaderci", "iddiasiz", "kiskanc", "merakli", "saldirgan", "plansiz", "dakik degil" vs. gibi olumsuz ve "mert", "dürüst", "cesur", "ahlakli", "konuksever", "kanaatkar" vs. gibi olumlu özellikler tespit etmislerdir. Olumlu ya da olumsuz bilindigimiz ulusal karakterimiz önemli olsa bile, su anda ne oldugumuz, ne olacagimiz nasil bilindigimizden daha önemlidir. Türk toplumu olarak kararlilik ve cesaret sergileyen,cosku ve moralle dopdolu sevgi ve yakinliga, iletisime, sorgulamaya önem veren, basarili olma ve kazanma tutkusu ile canliligi, güvenilirligi ve öz kimligi yakalayabilen psikolojik ortami ortak akilla yaratmaliyiz, bulmaliyiz. Uyumsuz ve ahenksiz bir yapidan kurtulup ödüllendirilen, saygi beslenen bir ortam olusturarak insanlarimizin yüzünü güldürmeliyiz. Ulusal tembelligi yikmak ve yenmek icin "Türk´e Türk propagandasi" ve Türk´ün öz kimligi ile alay etme yerine, somut adimlarin atildigi Türkiye siyaseti üzerine projeler gelistirip hemen uygulanmasini saglamaliyiz. Öz degerlerimizi, öz kaynaklarimizi degerlendirmenin yolunu bulmaliyiz. Kisisel, kurumsal ve ulusal tembelligi kirmak icin Mustafa Kemal Atatürk´ün; "Basarilarda gururu yenmek, felaketlerde ümitsizlige direnmek lazimdir." "Bir tek seye ihtiyacimiz var; cok caliskan olmak." "Türk genci atalarini tanidikca, daha büyük isler yapmak icin kendinde güc bulacaktir." "...bir gün istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düsersen, vazifeye atilmak icin, icinde bulunacagin vaziyetin imkan ve seraitini düsünmeyeceksin" gibi sözler tüm yurttaslarimizin, genclerimizin ruhunda yasatarak uygulamalarda esas alacaklari ilkeler olmalidir.