MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN SAMSUN'A ÇIKIŞI (19 MAYIS 1919)
Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra Doğu Karadeniz'deki Rumlar, Rum Pontus Cemiyeti'nin yönetiminde Pontus devletini yeniden kurmak için çalışmaya başlamışlardı. Yöredeki Kuva–i Milliye birlikleri ise Rumların bu hareketlerine karşı çalışmalara girmişlerdi. İngiltere padişah Vahdettin'e bu bölgede çatışmaların durdurulması için baskıda bulundu. Padişah yöredeki karışıklıkların önlenmesi, Mondros Ateşkes antlaşmasına uygun olarak padişaha bağlı bir düzenin sağlanması için Mustafa Kemal'i 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirdi. Mustafa Kemal Hükümet Komiserliği ve askeri makamlara emir verme yetkisini de aldı ve Samsuna çıktı. (19 Mayıs 1919).
İngilizler İstanbul hükümetine verdikleri raporda Samsun ve çevresinde müslüman halkın Rumlara baskıda bulundukları ileri sürmüşlerdi. Mustafa Kemal yaptığı incelemelerde durumun İngilizlerin iddia ettiklerinin tam tersi olduğunu tespit etti, eldeki kuvvetlerden yararlanarak Samsun ve çevresindeki Rumların çalışmalarını önledi ve asayişi düzenledi.
HAVZA BİLDİRİSİ (28 Mayıs 1919)
Mustafa Kemal Paşa Samsun'dan Havzaya geçerek Yunanistan'ın Batı Anadolu'da yaptığı işgallere karşı ulusal bilinci uyandırmak için bildiri hazırladı. Bildiri telgrafla askeri yetkililere, idari amirlere ve müdafa–i hukuk cemiyetlerine gönderildi.
Bildirinin Önemli Maddeleri:
1. İzmir, Manisa ve Aydın'ın işgallerini kınayan mitingler düzenlemesi
2. İtilâf Devletlerine ve Osmanlı hükümetine işgalleri kınayan protesto telgraflarının çekilmesi
3. Hristiyan vatandaşlara karşı herhangi bir saldırıdan kaçınılması
4. Yapılan çalışmaların sonuçlarının 9. Ordu müfettişliğine haber verilmesi
Not: Havza Bildirisinin yayınlanmasından sonra düzenlenen mitinglerde ulusal bilinç kuvvetlenmiştir
AMASYA GENELGESİ (22 Haziran 1919)
Mustafa Kemal, Ali Fuat Paşa, Rauf Orbay, Refet Bele ve Kazım Karabekir ile haberleşti. Mustafa Kemal, Ali Fuat Paşa, Rauf Orbay ve Refet Bele ile Amasya'da buluştu. Amasya Genelgesi hazırlandı. Genelgeyi Kazım Karabekir ve Mersinli Cemal Paşalar gönderdikleri haberlerle benimsediklerini bildirdiler. Askeri ve sivil makamlara şifreli olarak gönderilen genelgenin maddeleri şunlardır:
1. Vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı tehlikededir.
2. İstanbul hükümeti, galip devletlerin etkisi altında bulunduğundan yüklendiği sorumlulukların gereğini yerine getirememektedir. Bu durum ulusumuzu yok olmuş göstermektedir.
3. Ulusun içerisinde bulunduğu durumu belirlemek ve haklı durumunu, dünyaya duyurmak için hertürlü etki ve denetimden uzak bir ulusal kurulun varlığı gereklidir. Bunun için, Anadolu'nun güvenli yeri olan Sivas'ta ulusal bir kongrenin acele olarak toplanması kararlaştırılmıştır.
4. Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.
5. Bu amaçla bütün vilayetlerden ve kazalardan parti anlaşmazlıkları dikkate alınmadan halkın güvenini kazanmış üç kişinin seçilerek Sivas'a gönderilmesi gerekmektedir.
6.Gönderilecek temsilciler Müdafaa–i Hukuk ve Redd–i İlhak Dernekleri ve belediyeler tarafından seçilecektir.
7. Askeri ve ulusal örgütler dağıtılmayacaktır.
8. İşgallere karşı yurdun savunması birlikte yapılacaktır.
AMASYA GENELGESİNİN ÖNEMİ
VE SONUÇLARI
1. Ulusal egemenlik fikri belirtilmiştir. Ulusa, ulusal egemenliği gerçekleştirme konusunda bir çağrı yapılmıştır.
2. Ulusal kurtuluş savaşının gerekçesi ve yöntemi belirginleşmiştir.
3. Osmanlı Devletinin görevini yerine getiremediği açıklanarak, yeni bir devlet kurulması fikri ortaya konmuştur.
4. İstanbul hükümetinin işgaller karşısında sessiz kalması ve tepki göstermemesi dikkate alınarak Anadolu halkının haklılığı konusunda bir şüphenin belirdiği açıklanmıştır.
5. Genelge, bir taraftan İtilaf Devletlerine, diğer taraftan da Osmanlı hükümetine karşı halkı mücadeleye davet etmiştir.
Mustafa Kemal'in Amasya Genelgesini hazırlaması ve genelgeyi bütün Anadolu'ya yayınlaması, İstanbul'da yetki sınırlarını aşmak olarak değerlendirilmiştir. İngilizlerin baskısıyla İç İşleri bakanı Ali Kemal, Mustafa Kemal Paşa'ya görevden alındığını bildirmiştir. Mustafa Kemal bu emri dinlemeyerek ancak padişahın emrini alabileceğini açıklayarak İstanbul'a dönmedi. Böylece ulusal örgütleme çalışmaları için zaman kazanmıştır.
Mustafa Kemal doğu illerindeki ulusal direnişi düzenlemek için toplanan Erzurum Kongresine katılmak için Erzurum'a hareket etti.
ERZURUM KONGRESİ
(23 Temmuz – 7 Ağustos 1919)
Erzurum Kongresinin hazırlıklarının yapıldığı sırada Mustafa Kemal'in tutuklanma kararı alındı. Mustafa Kemal 9 Temmuz 1919'da resmi görevinden ve askerlik mesleğinden istifa ettiğini İstanbul'a bildirdi. Mustafa Kemal ulusal örgütlenme çalışmalarının 9.cu Ordu Müfettişi olarak yapmıştı. İstifasından sonra emir verme yetkisi kalmamıştı. Mustafa Kemal'in her an tutuklanması ulusal örgütlenme ile ilgili çalışmalar durdurabilirdi. Ancak 15. Kolordu KomutanıKazım Karabekir'in "ben ve kolordum emrinizdeyiz Paşam" demesi bu tehlikenin ortada olmadığını göstermiştir.
Mondros ateşkes antlaşmasının 24. maddesinde "Vilayet–i Sittede karışıklık çıktığında bu vilayetlerin herhangi bir bölümünü işgal hakkını İtilaf Devletleri yerine getirirler" şeklinde kararlaştırılmıştı. İtilaf Devletleri bu bölgede bir Ermeni devleti kurmayı amaçlanmıştı.
Kongre, Wilson ilkelerine göre bölgede müslüman nüfusun çoğunlukta olduğunu ispatlamak, Doğu Anadolu'daki direniş birliklerini örgütlemek ve Ermeni devletinin kuruluşunu önlemek için toplandı.
KONGRE KARARLARI
1. Ulusal sınırlar içinde yer alan vatanın parçaları bir bütündür, birbirinden ayrılamaz.
2. Her türlü yabancı işgal ve baskısı karşısında Osmanlı Hükümeti dağılırsa, ulus topyekün kendisini savunacak ve direnecektir.
3. Vatanı kurtarmak ve bağımsızlığı kazanmak yolunda İstanbul hükümeti başarısız olursa, bu amacı gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet milli kongrece seçilecektir. Kongre toplanmamışsa bu seçimi Heyet–i Temsiliye yapacaktır.
4. Ulusal kuvvetleri ve ulusal iradeyi egemen kılmak temel esastır.
5. Hristiyanlara siyasi egemenliği ve sosyal dengeyi bozacak ayrıcalıklar verilmeyecektir.
6. Manda ve himaye kabul edilmeyecektir.
7. Mebusan Meclisinin hemen toplanmasını ve hükümet işlerinin Meclis tarafından kontrol edilmesini gerçekleştirmek için çalışılacaktır.
Kongre alınan kararları uygulamak için bir Temsil Kurulu (Heyet–i Temsiliye) seçti. Bu kurulun başkanlığına Mustafa Kemal getirildi.
KONGRENİN ÖNEMİ:
1. Kongrenin toplanış şekli ve amacı bölgesel olmakla beraber, aldığı kararlar vatanın bütününü kapsadığından ulusal bir kongredir.
2. Kurtuluş savaşının temel programı oluşturulmuştur.
3. Bağımsızca yaşanacak milli sınırlar ilk kez belirtilmiştir.
4. İstanbul'daki hükümetin dağılması karşısında, ulusal kongrece bir hükümetin kurulacağının belirtilmesi, ileride ulusal nitelikli yeni bir devletin oluşturacağı fikrini uyandırmıştır. (Bu durum TBMM kurulmasıyla gerçekleşti.)
İstanbul hükümeti başbakanı Damat Ferit, Mustafa Kemal ile Rauf Bey'in tutuklanması emrini verdi. Mustafa Kemal Sivas Kongresi hazırlıklarını yapmak üzere Sivas'a geldi.
SİVAS KOGRESİ (4 – 11 Eylül 1919)
Kongre Amasya Genelgesi gereğince toplandı. Kongre toplandıktan sonra aşağıdaki tartışmalar çıktı:
1. Mustafa Kemal'in kongre başkanlığına seçtirilmemesi. Mustafa Kemal kısa sürede duruma egemen oldu ve başkan seçildi.
2. Kongrenin "İttihatçılıkla" suçlanması. Yapılan görüşmelerle böyle bir ilişkinin olmadığı kongreye kabul ettirildi.
3. ABD mandasının kabul edilmesi. Mandacılık kabul edilmedi. Manda yönetimi I. Dünya savaşı sonunda sömürgeci devletlerin, Wilson ilkelerini kendi çıkarları yolunda yorumlayarak ortaya koydukları bir yöntemdi. Bu yöntem ile henüz bağımsız olma yeteneğine sahip olmayan uluslar, Cemiyet–i Akvam (Millet Cemiyeti) tarafından, bu yeteneğe sahip oluncaya kadar yönetilecekti. Ancak bu görevi Cemiyet–i Akvam yapmayacak, bu iş için gelişmiş ileri bir devleti görevlendirecekti.
KONGRE KARARLARI
1. Mondros antlaşması ile saptanan sınırlar içinde bütün topraklar bölünmez bir bütündür.
2. Padişah tarafından dağıtılan Mebusan Meclisi derhal toplanmalıdır.
3. Hristiyanların güvenliği olduğundan, hristiyanlara ayrıcalık tanınmayacaktır.
4. Manda ve himaye kabul edilmeyecektir.
5. İrade–i Milliye adında bir gazete çıkartılacaktır.
Bunların yanı sıra aşağıdaki çalışmalar gerçekleştirildi.
– Anadolu'da ve Rumeli'de kurulan Kuvai Milliye dernekleri, Anadolu ve Rumeli Müdafa–i Hukuk Derneği adı altında birleştirildi.
– Erzurum Kongresinde kurulan ve Doğu Anadolu'yu temsil eden "Temsil Kurulunun"bütün vatanı temsilettiği kararlaştırıldı.
KONGRENİN ÖNEMİ
1. Erzurum kongresinde alınan kararların tümü ulusa ait olduğu kabul edildi.
2. Amasya Genelgesinde belirtilen "ulusun geleceğine ulusun kendisinin karar vereceği" maddesi gerçekleştirildi.
3. Anadolu ve Rumeli Müdafa–i Hukuk Derneğinin oluşturulması ile ulusal kurtuluş hareketlerinin tek teşkilat tarafından yönetilmesi sağlanmış ve bu teşkilatlanma yurdun tümünü kapsamıştır.
4. Mustafa Kemal kongrede seçilen Temsil Heyetinin başkanlığına seçilmekle liderliği kabul edildi.
5. Kongreden sonra Temsil Heyeti Ali Fuat Paşa'yı Batı Anadolu'daki milli kuvvetlere komutan olarak atadı. Bu atama Temsil heyetinin yürütme yetkisini kullanan bir karar organı özelliğinde olduğunu göstermiştir.
DAMAT FERİT HÜKÜMETİNİN DÜŞÜRÜLMESİ
Damat Ferit, Sivas Kongresi öncesinde Elazığ valisi Ali Galip'i Kongre'nin toplanmasını önlemekle görevlendirdi. Alınan tedbirle bu tehlike önlendi. Kongrede alınan kararda milletin Damat Ferit'e güveni olmadığı kararlaştırıldı. Bu durumun padişaha bildirilme kararı alındı. Padişahla görüşme sağlanamadı. Bunun üzerine İstanbul'a ulustan yana bir hükümet kuruluncaya kadar, İstanbul'la her türlü haberleşme ve resmi ilişkilerin kesilmesi kararlaştırıldı. Damat Ferit istifa etmek zorunda kaldı. Bu gelişme Milli hareketin ve Temsil heyetin ilk başarısıdır. Ali Rıza Paşa sadrazamlığa getirildi. Damat Ferit'in görevden uzaklaştırılmasına kadar geçen süreçte Temsil heyeti bir hükümet gibi çalışmış ve yürütme görevini yerine getirmiştir.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20–22 EKİM 1919)
Ali Rıza Paşa hükümeti Temsil heyetinin başarılı muhalefeti sonucu kurulmuştu. Bu nedenle bu hükümet milli hareketin Anadolu'daki gücünü anlamış ve Temsil heyetine karşı ılımlı bir politika izlemeye başlamıştı. Temsil heyeti ve Ali Rıza Paşa arasında yapılan görüşmeler sonunda Amasya görüşmelerinin yapılması kararlaştırıldı. Ali Rıza Paşa hükümeti Salih Paşa'yı Amasya'ya gönderdi. Mustafa Kemal'in başkanlığındaki heyetle Salih Paşa arasında yapılan görüşmelerde şu kararlar alınmıştır:
1. Mondros antlaşması ile beliren sınırların bütünlüğünün ve bağımsızlığının sağlanması
2. Azınlıklara siyasi bağımsızlığımızı ve sosyal dengemizi bozucu ayrıcalıkların tanınmaması
3. Sivas Kongresi kararlarının İstanbul hükümeti ve Meclis–i Mebusanca kabul edilmesi
4. Anadolu ve Rumeli Müdafaa–i Hukuk Cemiyetinin İstanbul hükümetince tanınması
5. Meclis–i Mebusanın bir an önce Anadolu'da güvenilir bir yerde toplanması ve bu amaç için seçimlerin yapılmasının sağlanması
6. İtilaf Devletleri ile yapılacak barış görüşmelerinde "Temsil Kurulu"nun uygun göreceği temsilcilerin gönderilmesi
Temsil Heyeti ile İstanbul hükümeti arasında yapılan Amasya görüşmesi, İstanbul hükümetinin Anadolu'da ulusal hareketi resmen tanınmış olmasını sağlamıştır.Böylece Anadolu ve Rumeli Müdafa–i Hukuk Cemiyeti'nin kuvveti de İstanbul'da anlaşılmıştır.
Salih Paşa Amasya'da alınan kararların İstanbul hükümetine kabul ettireceğini, ettiremezse istifa edeceğini açıklamıştır. Salih Paşa yalnız Meclisi Mebusanın toplanabilmesi kararını kabul ettirebilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder