Doğduğum büyüdüğüm yer, memleketim… Anılarımla birlikte astral gezi yaptığım tek yer…
Yolları büklüm büklümdür, Ankara´nın.
Düğün, bir çiftin en mutlu olduğu gece. Hayat döngüsünün en eğlenceli kesiti. Özel Bir gece, güzel bir gün. Tüm eş, dost, akrabalar gelmiş, bu mutlu anı paylaşıyorlar. Az sonra başlayacak asıl eğlence. Gelin süslenmiş, ışıl ışıl, başlıyor oynamaya. Damat desen takmış takıştırmış, gelinin karşısında adeta sarhoş. Ankaralı Coşkun’a eşlik ediyor.” Ne zaman sarhoş oldun da kaldıramıyon kolları…” Ankara’nın Bağları ile başlıyorlar hayata… Gelecekleri ne olur bilinmez.
2013 yılında ülkemizde yapılan düğünlerin %94’ünde çalınmış ve bazı düğünlerde iki - üç kez tekrarlandığı da saptanmıştır. Düğünlerden sonra istemsiz bir şekilde söylendiği fark edilmiş bu türkünün.
Bu türkü çalınmazsa nikâh geçersiz mi sayılacak acaba? Medeni kanunda da yer verilsin bu türküye.
Anadolu’daki düğünlerin gözde parçasının sözlerine dikkat edildiğinde, tam bir hüzün ve kaybediş türküsü. Bir haykırış, bir nevi ağıt da denilebilir. Uzaktakine, gidene, özlenene sesleniştir adeta. …
Eski bir anonim türkü olan, efsane bir Ankara havası. İnsanda hem kalkıp oynama isteği yaratan hem de hüzünlerinden bir parça. Hepimizin tarzı olmamasına rağmen bir sempati oluşmuştur, bu türküye.
Aslında bu bir oyun havası değildir. “Ben sevdim eller aldı. İçimde acı kaldı.” diye devam eder türkü. Bazen elinizle ritim tutarken gözünüzden yaş akıtabilen oldukça hüzünlü bir Ankara klasiği. Ayrıca bu türkü okunurken”… Ne zaman sarhoş oldun da kaldıramıyon kolları…” dizelerindeki sarhoş ’un okunuşu “…zerhoş” şeklinde telaffuz edilmesi şart olan bir türkü…
Peki ya Ankara’nın gerçekten bağları var mıdır?
Şehrin içinde kalan, daha önce Karargâh Tepe olarak bilinen ve Ziraat Fakültesi içinde yer alan bağlar varmış. Papazın Bağı, papazın olmadığı, eskiden papaza ait olan bir mekân. Beton yığını binalar arasında yeşil kalmış yemyeşil bir ortam. Ankara´da çiçekli, böcekli, ördekli bir ortam diyorsanız buyurun Papazın Bağına…
İçinde şarap bağları barındıran semt Kavaklıdere Ankara’nın bağlık mekânıymış. Yıllar önce, Ulus semtinde evi olan Ankaralılar dinlenmek için yazları bağ evine giderlermiş.
Bir daha bir daha dinleyelim… Duyulduğu anda kollar havaya kalkıyor, haydaaa modunda ağızlar mırıldanırken parmaklar şıkırdıyor… Şıkır şıkır, fıkır fıkır.
Yaz mevsiminde, gaza basarken ön iki camı ve müziğin sesini sonuna kadar açan, cadde boyunca müzik son ses açık, camlar açık yoluna devam eden gençleri görmek sıradanlaştı.
Cep telefonlarına, kapı zillerine alarm melodisi olmuş, AŞTİ’ye indiğiniz anda, karşınıza çıkan ilk kişinin telefon melodisi olarak duyarsanız şaşırmayın.
Çok canınız sıkılınca düğün beklemenize gerek yok… Nakaratında içi kıpırdamayan insan yoktur. İlk dinleyişten sonra dile dolanan ve kafa içinde sürekli çalan bir türküyü açın başlayın birlikte söylemeye.
Tek başınıza nerede dinliyorsanız zevkle dinler, düğün havası yaşarsınız. Düğünlerde farklı din dil ve ırklardan birçok kişiyi aynı anda sahneye çıkaran bu evrensel türkümüz, Pop olarak düzenlense de Eurovision şarkı yarışmasına katılsak. İnsanlar kendi ülkelerinin bayraklarını sallayarak o coşkuyu yaşasa ve o görsel şöleni yaşatsalar bize.
Senin, kiminle, nerede, ne zaman evleneceğin belli değil ama belli olan bir şey var ki; Düğününde Ankara’nın Bağları çalacak.
Caz uyarlaması yürekleri dağlıyor. Adını altın harflerle yazılmış olan bu türkü duygusallığın doruğunu da yaşatır.
Ankara´da Rock müzik barlarda bile belirli bir saatten sonra çalınan, tüm düğünlerde kayıtsız olarak çalınan, tekne turlarında, kına gecelerinde, üniversite şenliklerinde ,doğum günlerinde en az bir kere dinlemek zorunda kaldığımız türküyü, bir aşığın üzüntüden göbek atışının namelerini bizlere ulaştıran emeği geçen herkese selam olsun.
Bu türkü üzerine, Ankara’da Papazın Bağında yapılabilecek bir ekinlik oluşturmak dileğiyle…
Sözleri ağlatan müziği oynatan türküyü hep birlikte Müslüm Babanın yorumu ve caz uyarlaması ile dinlemeye ne dersiniz?
İyi dinlemeler…
http://www.youtube.com/watch?v=6pCHAgYaPkQ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder