Yaşam amacımız
Varoluşumuzun anlamı
Canımızı verdiğimiz yavrularımıza neler oluyor…
Çocuk söz konusu olunca akan sular durur. Onlar bizim başımızın tacıdır. Geleceğimizi onlara göre şekillendiririz. Fedakâr anne baba olarak onlar için her şeyi yaparız. Bütün olanaklardan en iyi şekilde faydalanmalarını sağlarız. Ömrümüzü adarız.
Günümüzde;
Savaş, milyonlarca çocuk için gündelik hayatın bir parçası olmuştur.
Çocuk cinayetleri sıradanlaşmıştır. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı Merkezi’nin (TUBİM) raporuna göre, uyuşturucu kullanma yaşının 10’a kadar düştüğü açıklanmaktadır.
Azarlanan, şiddet gören, kaybolan, hastane köşelerinde acı çeken, açlıktan ölen, soğuktan donan, sakat kalan, annesiz – babasız büyüyen hastalıklarla mücadele eden, kör kurşunlara hedef olan, dipsiz kuyularda, üstü açık havuzlarda can veren, sokakta yatan, babası şehit olan, annesi işkence gören, sınavlarda haksızlığa uğrayan, eğitim hakları ellerinden alınan, küçük yaşta zorla evlendirilen çocuklar. Onların bağıracak, savunacak fiziksel güçleri yok.” Haklarımı Çalmayın.” diye haykıracak nefesleri yok…
“Yakup’tan hala haber yok.” diyen bir ses. Odamı dolduran haber spikerinin sesi, gün boyu kulaklarımda çınlıyor.
227 gün önce evden ayrılan Yakup’tan hala haber yok… Zihinsel engelli Yakup, yok yok…
Çok sevdiği bisikleti ile yok oldu. Bu haberleri artık her gün, her saat başı dinlemek tüylerimizi ürpertmiyor.
Bazen dayanacak güçleri kalmasa da…
Acılı anneler, umutla gözleri yollarda, hasretle yavrularını beklerken,
Her gün bir değil, onlarca çocuk haberi.
Mahalle yaşamı ortadan kalktı… Kaybolan değerler, arkadaşlıklar, dostluklar çocuklarımızı yok ediyor…
Peki ya kanunlarımız, devletimiz?
Çocuk Hakları Sözleşmesi. Dünya üzerinde çocuklar için daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla hazırlanan 54 maddeden oluşan sözleşmedir. Tarihte en geniş kabul gören, insan haklarının her alanını bir araya getiren ilk bağlayıcı uluslararası yasal belgedir.
Dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip oldukları sağlık, eğitim, yaşama, barınma fiziksel, psikolojik ve cinsel sömürüye karşı hepsini birden tanıyan evrensel tanımdır.
Çocuk Hakları ihlalleri ne yazık ki Uluslararası Af örgütünün belirttiğine göre az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha büyük boyutlardadır. Çocukların bakımı ailenin olduğu kadar toplum sorunu olduğu da önemsendiği için bilimsel olarak Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi ile şekillenmiş ve 20 Kasım 1989 tarihinde çocukla ilgili çocukların geleceğini yansıtan Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş en güzel sözleşmedir. Türkiye bu sözleşmeyi 1990’ da imzalıyor ve 1995’te onaylıyor. Anlaşmaya şimdiye kadar 193 ülke imza attı.
Dünyadaki en fakir ve güvenlikten yoksun olan ülkelerden biri olan Somali sözleşmenin onaylanması aşamasına geçememiştir. Amerika Birleşik Devletleri ise sözleşmeye imza koyarak onaylayacağına dair niyetini ifade etmiş, ancak henüz onaylamamıştır.
Somali’yi anlarım da ABD neden imzalamadığına anlam veremedim. Kim bilir belki de bu neyin sözleşmesi mantığıyla da imzalamamış olabilir.
Bu sözleşme, “Dursun bir kenarda lazım olur.” düşüncesiyle yapılmadı. Çocukların sadece çocuk olmalarından dolayı sahip oldukları hakları anlatıyor.
Çocuklar, hak ve hukuk kavramlarının bilinciyle büyüsünler ki insan haklarını da özümsesinler.
Kaç ailenin haberi vardır. Hangimiz okuyoruz, bilgileniyoruz, bilgilendiriyoruz…
Çocuk hakları kimsenin umurunda değil. Dünyada var olduğundan itibaren kıymetlilerimiz haklarını bilmeli ve 20 Kasımlar coşkuyla, bilinçli olarak kutlanmalı.
Uçurtmalar, gökyüzünde umarsız uçmalı
Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı
Önce çocuklarımızın sağlığı, eğitim ve yaşam hakları
“Bugün yirmi üç nisan, neşe doluyor insan” şiiriyle kutlanan bayramlar.
Ne acıdır ki 23 Nisan Çocuk Bayramında su ve simit satanların çoğu çocuk. Ölen öldürülen çocukların listesi bu kadar yoğunlukta iken “23 Nisan tüm yurtta coşkuyla kutlandı.” söylemlerine karşı, ne kadar inandırıcı diye sorarlar adama…
Irk gözetmeksizin tüm çocuklara armağan edilmiş bu bayram, hepsi güle bilsin, şeker yiyebilsin, uçurtma uçurabilsin… Oyuncakları olsun. 23 Nisan gerçek bir bayram olarak kutlansın.
Dünyadaki 2 milyar 850 milyon çocuktan biri olduğunu bilmek
“Yaşasın, iyi ki çocukmuşum!” diyebileceği mavi bir gökyüzüne sahip olmak.
“ Keşke çocuk olmasaydım!” demeyeceği bir dünya için
Çocuk Hakları Sözleşmesinin animasyon şekli, tüm okullarda izletilmeli. Çocuklarımız haklarından habersiz büyütülmemeli.
Çocuk Hakları Sözleşmesinde ele alınan başlıca konular:
Ana–babanın rolü ve sorumluluğu; bunun ihmal edildiği durumlarda ise devletin rolü ve sorumluluğu;
Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı;
Yaşama ve gelişme hakkı;
Sağlık hizmetlerine erişim hakkı;
Eğitime erişim hakkı;
İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı;
Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı;
İstismar ve ihmalden korunma hakkı;
Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı;
Ekonomik sömürüden korunma hakkı;
İfade özgürlüğü hakkı;
Düşünce özgürlüğü hakkı;
Dernek kurma özgürlükleri hakkı;
Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı;
Özel gereksinimleri olan çocukların hakları:
Özürlü çocukların hakları.
Devlet, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin herkes tarafından öğrenilmesini sağlar. (Madde 42)
Kaç kişi biliyor dersiniz?
Gündüz kuşağında yayınlanan TV programları gözden geçirilmeli. Özellikle yüksek izlenme rekorları kıran programlar aile ve çocuk eğitimi ile ilgili olmalı.
Tüm çocuklara haklarının ihlal edilmediği, incinmedikleri incitilmedikleri bir dünya diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder