İsa'dan 2000 yıl önce Hitit, ondan sonra Frig, Lidya, Pers, İyonya, Bergama, Roms ve Bizans imparatorlukları Anadol'da birlik sağlayamadı. Anadolu bir kavimler, kültürler, halklar çorbasıdır. Orta Asya'dan, Mezopotamya'dan gelen geçen onlarca kavim Anadoluyu hem bir üs hem de bir köprü olarak kullanmıştır. Akdeniz, etnik ve başka bakımlardan dünyanın altıncı kıtası sayılabilir. Coğrafyacılar keyfi olarak büyük kara parçalarını şurası Avrupa, burası Asya diye kıtalara ayırmışlardır. Böylece 3 büyük kıta Akdeniz'i kıyılamış olur. Akdeniz'deki kıyılar Afrika, Asya ve Avrupa değildir. Akdeniz'dir. Dünyanın en ücra yerinden insanlar alınsın, Akdeniz kıyılarına serpilsin, altıncı kıtanın büyüsüyle çok geçmeden Akdenizli olurlar. Akdeniz aynı suları gibi akıcı ve masmavi bir insanlık tarihidir. Bundan dolayı " Ordular ! İlk hedefiniz Akdeniz'dir ! " sözleri askerce bir emirden çok öte, derin bir anlam taşır. Çünkü Anadolu Asya değil Akdeniz'dir...
Ama Akdeniz'in asıl aşırılıkla Akdeniz olduğu yer, Doğu Akdeniz'dir. Bu, edebiyat ya da şiir değil gerçektir. Dünya'nın başka yerleri o da varsa yalnız biricik uygarlıkla övünebilirler ama Doğu Akdeniz ve çevresi, Sümer, Akad, Babil, Asur, Mısır, Hitit, Pers, Minoen, İyonya ve Helen uygarlıklarıyla göğüs kabartabilir. İnsanoğlunun ilk uygarlığı ya da ilk uygarlığı sanılan Sümer kültüründe Türkistan Türklerin payı büyüktür. Sümerlerin eski kutsal ilahilerinde tanrının adı Türkçedir. " Lu-lu nam-mah dingir-rana " ( İnsan tanrısının ululuğu...) Dingir tanrıdır. Tarihten önceki çağlardan beri başta Anadolu, sonra da Suriye ve Filistin, doğudan ve kuzeyden dalga dalga gelen insan salgınına uğramıştır. Bu insan selleri Anadolu üzerinden göç ederken son neferine kadar geçip gitmemiş, bir kısmı Anadolu'da kalmıştır. Batı Anadolu'ya karışa karışa gelen halk, Mezopotamya uygarlıklarını Ege'ye getirir. Kıyıyı bulan halk, engin denizlerin çağrısına dayanamaz, adadan adaya geçerek Girit'te dünyanın ilk deniz uygarlığı Minoen uygarlığını yaratır. Peki Neden ?
Çünkü toplumları statikliğe ve statükoculuğa apıştıran ve ıktıran görenek ve geleneklerdir. Ama halkların karışımı geleneklerin birbirine karşıt sivri uçlarını ve keskin köşelerini sürtüm sonucu giderir ve düzeltir. İnsanlar böylece birbirine yaklaşır ve uyar. Akdeniz halkları böyle ortaya çıkmıştır. Yabancıların birbirleriyle evlenmesi yabancılığı ortadan kaldırır. Doğudan gelen malların takası fikir takasını da geliştirir. Böylelikle her gelen göç dalgası toplum yapısını insansallığa ve uygarlığa götürdü. Eski Mısırlılar Anadoluda yaşayan bu halka "Denizin yüreğindeki adalar halkı" diyordu. Anadolu'nun işareti olan çift yüzlü balta labrisin bir yanda Babil ve Asur'da öte yanda da Minoen ( Girit'te ) bulunması Girit Uygarlığının Anadolu'nun bir yavrusu olduğunu ve " Ex Oriente Lux" ( Işık doğudan gelir ) sözünü doğrular...
Bu göçler korkunç bir fırtınanın uzaktan gelen homurtularıydı. İ.Ö. 1000 yılına doğru büyük bir yıkılış oldu. Anadolu dört bir yandan yıkılan imparatorlukşarın gümbürtüsü ile sarsıldı. Medimet Habuku'daki kayıtlar kaynayan Anadolu'dan birbiri ardına kaçışlar ve göçler olduğunu bildirir. Bu olayları yoğun bir karanlık örter. Tarih günümüze dek bu karanlıkta neler olup bittiğini henüz bilemiyor. Göç edenlerin büyük bir kısmı Pulasatilerdir. Girit ve Karya soylarının karışımıdır Pulasatiler. Mısıra giderken Firavunun ordusunca engellenince bugünkü Filistiner yerleşip adlarını o topraklara vermişlerdir. O devirde Pulasatilerin uygarlığı diğerlerine göre çok üstündü. Ana tanrıçaları Hepayı batı Anadolu tanrıların içine Hebe ( Eve ) diye sokmuşlardı. Hepayı Filistinde Kudüs kentinin koruyucusu Adam ile evlendirdiler. Böylece beni İsrail'in Tevrat'ının başlangıcını sağlamış oldular. Göç edenlerin arasında şemitik Hebru soyu da vardı. Hitit arşivleri bunlardan Danuna ve Akaevaşalardan söz eder. Homeros'un İlyada'sında geçen Troya savaşını yapan Danaoi ve Akalardır. Arkeoloji bugün Danaoilerin Adana'da yerleşik olduklarını ve Adana isminin Danoilerin yaşadığı yer anlamına geldiğini söyler.
İ.Ö.1296 yılında Hitit İmparatoru Mutallu, Filistinde Kadeş dolaylarında Mısır İmparatoru 2.Ramses ile savaşır. Hitit arşivleri bu savaşta Hititlerin Anadolulu müttefiklerinin adlarını verir; Sardana,Dardanoi, Luku, Şakalşa, Turşa.
Sardanalılar Sardislilerdir.Sardenya Adasına göç ederler ve adaya kendi adlarını verirler. Foça'dan göç eden ve Güney Fransa'da Marsilya, Nice, Antipolis ( Antibes ), ve başka kentleri kuran Foçalıların yarısından çoğu Anadolu'da kalmıştı. Dardanoiler Çanakkale dolaylarının halkıdır. Luku, Likyalılardır. Şakalşalar, Pissidya'da Salagassus tarafındaki haklardır. Sicilya adasına göç etmişler oraya adlarını vermişlerdir. Turşalılara kimi yol Tirsenoi deniyor. Bunlar da Etrüsklerdir. İzmir ile Sardisrasında Maionia denilern havalidendirler.
Mitoloji hangi toplumun hangi tanrılara taptığını bildirir. Tapılan tanrılardan ise toplumun hangi soydan olduğu belirir. Grekler başta Zeus 12 Olimpos tanrısına tapıyorlardı. Anadolu'da 20 den fazla Olimpos ( dağ ) vardır. Heredot, Greklerin tanrılarının adlarını, görevlerini ve huylarını Homeros tayin etti der. Bunların topu Anadoluludur. Çıkışları belki de Sümer ve Mezopotamyadır.
Merhaba..!
Halikarnas Balıkçısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder