23 Haziran 2015 Salı

Tam Bağımsızlık Bir Milletin Varlığının Temel Koşuludur / Cihan Dura





Millet nedir, hangi unsurlar bir millete hayat verir, önce bu soruların yanıtlarını vermeliyim.
Millet birbirine tarih, dil ve kültür birliğiyle bağlı olan yurttaşların oluşturduğu siyasal bir topluluktur. Demek ki, bir topluluğu üç unsur millet yapıyor: Ortak tarih, ortak dil, ortak kültür… Kültür de birçok unsuru içine alıyor: Din, güzel sanatlar, gelenek ve töreler, aile kurumu gibi. Demek ki, bu üç ana unsurun iyi yönleriyle bilinci ve sürekliği gerekiyor, bir milletin varlığını sürdürmesi için. Millî birliği bunlar sağlıyor, Millî birlik, dayanışma da bir toplumu millet yapıyor.
Peki, nasıl sağlanıyor bu? Şöyle: Millî İrade üç değere sahip çıkar, millî egemenlikle somutlaştırır. Mecliste, hükümette, yargıda bütün kararlar, bu üç ana unsurun sürekliliği ve bilinci yönünde alınır. Millet varlığı devam eder, gelişir.
‘***’
Ancak bu olumlu durumun sürüp gitmesinin garantisi yoktur. Çünkü iç ve dış şer güçleri (iç ve dış bedhahlar) pusudadır! Şer güçlerinin, diğer bir deyişle “iç ve dış düşmanlar”ın gözü, hedef aldıkları ülkenin ekonomisindedir, ekonomik kaynaklarında, pazarlarındadır. Bunları ele geçirmek, onlar üzerinde söz sahibi olmak isterler. Bunu sağlamanın ise tek bir koşulu vardır: Ülkeyi tam bağımsız olmaktan çıkarmak!… Tam bağımsızlığı zayıflatmak, zamanla yok etmek için de türlü araçlar kullanırlar. İşte bunda başarı sağladıkları an, milleti oluşturan üç unsur şer güçlerinin saldırısına açık hale gelir. Artık ortak tarih bilinci, ortak dil, ortak kültürle ilgili kararlar milletin düşmanı olan güçler lehine alınmaya başlar. Yurttaşları bir arada tutan ortak değerler aşağılanır, bozulur, yozlaştırılır. İç ve dış şer güçlerinin bütün istediği de budur; çünkü ülkede millî birlik çözülme sürecine girmiştir, toplum millet olmaktan çıkmaktadır. Özetle, nasıl başarıyorlar bunu? Şu beş aşamadan geçerek:
-Millî Egemenlik ele geçirilir,
-Tam bağımsızlık yok edilir,
-Millî birlik bozulur,
-Millet, millet olmaktan çıkarılır,
-Ekonomiye nüfuz edilir.
Aşağıda ayrıntılara giriyorum.
‘***’
Doğada nasıl bir canlı, başka bir canlı ile besleniyorsa, onu avlayarak yaşamını sürdürüyorsa; insanlar arasında, dolayısıyla birer insan topluluğu olan milletler arasında da durum bir açıdan böyledir. İnsanlar, insan toplulukları, bunlar arasında daha güçlü olanlar; diğerlerinin aleyhine, imkânlarını artırmak, gelişmek, zenginleşmek, daha iyi yaşamak isterler. Bazı milletler, daha doğrusu bu milletlerin içindeki zengin sınıfı (günümüzde ulus-ötesi şirketler); diğer milletlerin aleyhine olmak üzere etkilerini, nüfuz alanlarını, servetlerini artırmak isterler. Bu arayış süreklidir, arkası kesilmez. Nihai gaye hedef ülkenin pazarlarına ve ekonomik kaynaklarına el koymaktır.
Nasıl ulaşırlar bu gayeye? O ülkeyi sömürülebilir hale getirerek…
Bunun için yaptıkları şey ise, o toplumu zayıflatmaktır. Türkiye gibi ulus-devletlerde bunu millî birliği bozarak yaparlar. Araçları, milleti millet yapan unsurlara saldırmaktır, saldırtmaktır. Ülkenin ortak olan tarih bilincini, ortak dilini, kültürünü hedef alırlar. Bunlar bozuldukça millî birlik de zayıflamaya yüz tutar. Meclis, Hükümet, Yargı ele geçirilir. Devleti ayakta tutan güç, yani Millî Egemenlik şer güçlerinin çıkarları hizmetinde kullanılmaya başlar. Üç temel kurum, Millî Egemenliğin üç tecellî şekli; şer güçlerinin emrine girmiştir; kararları, uygulamaları onların istekleri yönündedir. Millî İrade felç olmuştur, kararlar Milletin varlık ve gelişmesi için değildir artık.
Neden gelinmiştir bu noktaya? Çünkü tam bağımsızlık, elden gitmiştir.
Artık milletin varlığı ve gelişmesi tehlikededir, hatta yok oluş sürecindedir.
Demek ki, Tam Bağımsızlık bir milletin varlık ve gelişmesinin temel koşuludur.
23.6.2015

Hiç yorum yok: